Uzun tutkulu sürüş.

Polisport kurucusu hikayesini şu şekilde anlatıyor.

Polisport’un tarihçesi bir bisiklet sürüşü, kocaman bir gülümseme ve garajda ev yapımı bir üretimle başlıyor. 80’lere döndüğümüzde, arkadaşlarım ve ben sırf eğlence için yarışır ve tabi ki, çoğu zaman bisikletlerimize, zaman zaman da kendimize zarar verirdik.

Bisikletlerimizin asla zarar görmesini istemememize rağmen o zamanlar aradığımız malzeme zor bulunuyor ve gereğinden fazla beklemek durumunda kalıyorduk. Yaz tatillerimden birinde yarı-zamanlı bir işe girmiştim, bu sayede bir kova polyester reçine almak için yeteri kadar para kazanacaktım. Daha sonra bu bana 90 Euro’ya mal oldu; fakat para kazanmayı başardığım zaman, okul başlamış ve reçine, Paskalya tatiline kadar beklemek zorunda kalmıştı.

Bu sürede reçine değersiz olacağı için tek şansım seri çamurluk üretimi yaparak risk almak ve bunları satmaya çalışmaktı. Tüm garaj ve bahçemde yayılmış yüzlerce çamurluk görüntüsü paha biçilemezdi.

Önceleri malzeme satın almak için gittiğim mağazalara, şimdi ürünlerimi göstermek için gittim. Götürdüğüm ürünlere gerçekten çok ilgi gösterdiler. İlk siparişler verildi ve işletme kuruldu.

1978 yılında, motosiklet için ayakla basılan marş yapı parçaları üretimi ile başlangıç yapıldı. Ve bu ürünle birlikte, Polisport uluslararası bir marka olmaya başladı. 1988 yılıyla birlikte, ilk bisiklet ürünleri çıkmaya başladı. Önce bebek koltuğu, sonrasında çamurluklar, mataralar ve kask sonraki 8 yıl içerisinde kademeli olarak üretildi.

Günümüzde, her yeni proje adeta unutulmaz bir bisiklet sürüşü gibi ele alınır: ne kadar çaba harcandığı önemli değildir, sonunda üstesinden gelinecek zorlukların verdiği hoş hissiyatla birlikte güvenle tamamlanır.

En baştan beri, şirket kendine yüksek hedefler seçerek büyümüş ve her defasında bunu arttırmıştır.

Serüvenimiz boyunca, Polisport öğrendi, yarıştı, başardı, liderlik etti ve en baştan aynısını defalarca yaptı.